/Thank u for taking the time to read and consider my thoughts.
HAYATIMA HOŞ GELDİNİZ..Moments in our lives that we want to share with you!
 

14 Nisan 2012 Cumartesi

İÇTENLİK

Kimseye yaranamadım..Bunu söylerken belki de öz eleştirimi yapıyorum..İçtenliğimi ve duygularımı iyi ifade edemediğim konulardan biri bu..Bazı insanlar samimiyetini açık seçik gösterir..Ama ben bunu yaptığımı söyleyemem..Bunu bildiğim ve bu huyumdan hoşlanmadığım için, göstermeye çalıştığım konularda da fazla abartılı olur.Gerektiğince rolümü yapamam.
Buna rağmen muzdarip olduğum şey çevremdeki dost ve arkadaşlarım değildir..Özellikle bunlar bana çok güvenmişlerdir.Onlara güven veren duruşum, ne yazık ki anneme ve kardeşlerime aynı ölçüde yansımamıştır.Nedeni çok boyutlu olabilir ama, bence hayatımın maddi imkansızlıklar içinde geçmiş olması ve bu nedenle kimi durumlarda onlara ihtiyacımın olduğunu bilmeleridir.Daha varlıklı bir yaşamım olsaydı sanırım çevremdeki dostlarımın bana duyduğu güveni onlar da duyardı diye düşünüyorum..Çünkü muhtaç olarak yaşamak, yalnızca muhtaç olanın değil, yardım etme imkanı olanın da sorunu oluyor..Bu da, daha az görüşmek, uzak durmak, bahane yaratmak gibi durumların ortaya çıkması demek..''Sen zamanında'' diye başlayan ve haklı konuma gelme çabası içinde olmuşlardır..Aslında kökünü araştırdığında ''Bencillik'' ortak paydaları olan, birinci yakınlar arasında çok fazladır..
Böyle bir ortamı yaratmamak adına kendi kurduğum ailemde çok titiz ve planlı davranışlar içinde oldum..Bunun benim elimde olduğunu kabul ederek maddi ve manevi olarak onlara bu güven ortamını tesis ettim..Çocukluklarından başlamak üzere, fedakarlığımı ve samimiyetimi, aslında zaten var olanı göstermek için gayret sarf ettim..Onları çok seviyordum, hem bunu bilmelerini hemde sevmelerini sağladım sanıyorum..Özellikle kardeşler arasındaki bağı, tecrübelerime dayanarak, onlara empoze etmeyi başardım..Daha sonraki yıllarda ne olur? derseniz, bunu bilemem..Zaman ne getirir ne götürür, nasıl değişir, bunları bilmek kolay değil..Çünkü tek kişilik hayatları olmayacak.Yaşamlarına başkaları girecek, çocukları girecek..Bunu kimse bilemez..Ama bir baba olarak benim ulvi görevim bugünü tesis edip, sağlam temele oturtturmak..
........
Bana ait bir çocukluk resmimi gösterdiğimde:
- Aaaaa be sen misin? hayret..Şuna bak yaaa! Diye içtenlikle bakan hiç olmadı..Bunu yalnızca, başkalarının yaşamından alıntı olarak yazıyorum..''İnanmıyorrrum şuna bak!'' gibi bir duygu ile kimseyi heyecanlandıramadım..Ne dediler:
- Hııı, zaman nasıl da geçiyor değil mi?
Bu ikisi arasındaki farkın çok büyük olduğunu düşünürüm..Sana değer veren, seven biri ile, seni sıraradan gören bir anlayışın resmi..Yaşadığımız hayatta sık göreceğimiz bu olay, bir ölçüdür..Belki ayrıntı olarak bakarız ve farkında olmayız..Diğer birçok ayrıntılar gibi.''Olsun ya boş ver'' ''Aslında o o değil'' gibi sözlerin içerdiği doğrultuda teselli oluruz..Buna neye benzer? Yıllardır göremediğin bir yakınınla karşılaşırsın ve ''Merhaba, nerelerdesin'' gibi soğuk bir davranışa benzer..Boynuna sarılmak, öpüşmek ve özlemini heyecan duyarak belirtmek yerine konmaz elbette..Ben yukarıda da ifade ettiğim gibi, duygularını fazla açık etmeyen biriyim.Buna rağmen, yıllardır görmediğim bir dost, arkadaş veya yakınımı, soğuk bir ''Merhaba'' ile karşılayamam..Telaşım en azından gözlerimden, ellerimden belli olur..
.........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder